Bakan Yanık: Kimse bize kadın hakları dersi verecek durumda değil
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Derya Yanık, “Kadınlardan ve çocuklardan bahsettiğimizde boynumuzda boza pişirenlerin geçmiş sicillerine ve hatta geçmişlerine baktığınız zaman günahlarından hiç arınacak durumda değiller” dedi. Bugünkü seçim. İstihdama ve sosyal hayata katılım konusunda ders verecek, sınır koyacak durumda değil. Kadına yönelik şiddetle mücadelede yaptıklarımız ortada” dedi.
Yanan, Yüreğir Kültür Merkezi’nde düzenlenen AK Parti Adana İl Danışma Meclisi toplantısında, AK Parti’nin siyasetteki güçlü varlığına ilişkin 20 yıllık serüvene bakmak gerektiğini belirterek, şunları söyledi:
“AK PARTİ TÜRKİYE’DE SİYASETİN PARAMETRELERİNİ DEĞİŞTİRDİ”
“AK Parti Türkiye’de siyasetin parametrelerini değiştirdi. AK Parti siyasete prestij sağlayan partidir. Lütfen AK Parti’nin iktidara geldiği ve iktidara aday olduğu dönemdeki siyasi tabloya bakın. Türkiye’de enflasyon Neredeyse yüzde 100’ün üzerinde, gecelik faizlerin yüzde 3 binlere ulaştığı dönemler oluyor, inanılmaz bir umutsuzluk var, adeta ‘battı, batıyor’ denildiği bir dönemde, Siyasete güven kalmadı ve yapılan araştırmalarda güven listesinin en alt sıralarında yer aldığını, AK Parti’nin siyasete ilk dönüşünü, itibarını sağladım.”
AK Parti’nin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde kurulduğunu hatırlatan Yanık, şöyle devam etti:
“Cumhurbaşkanımız yani Cumhurbaşkanımız siyaseten yasaklı. Hapisten yeni çıktı. Dünya IMF’ye borç, her gün insanlar gelip gidiyor. O dönemde yöneticilerimiz 500 lira kredi bulmak için kapı kapı dolaştılar. milyon dolar AK Parti önderliğinde AK Parti kuruldu ve biz yönetime talip oluyoruz Cumhurbaşkanımız yani o zamanki genel başkanımız yasaklı yeni yapılan seçimlere gidiyoruz devlet Cumhurbaşkanımızın bu kurallar çerçevesindeki seçim vaatlerini lütfen unutmayın.İki şey söyledi, biri ‘üç Y’ dedi.Yolsuzlukla, yasaklarla, yoksullukla mücadele.İkincisi ‘bizden hiçbir şey istemeyin’ 3 yıl kemer sıkmaya devam edeceğiz’. 3 yıl bizden bir şey istemeyin arkadaşlar vatandaşa verilen söz buydu. O zaman adı bu olmalıydı. O koşullarda gerçekçi bir mücadele. Bunun vatandaşlara anlatılması gerekiyordu.
Cumhurbaşkanımız siyasi hayatının her aşamasında vatandaşa gerçekleri anlatmıştır. O asla yanılmazdı; Elhamdülillah vatandaş onu hiç yalnız bırakmadı. ‘3 yıl bizden bir şey istemeyin’ diyen, kendisi yasak olan ve milletvekili seçilemeyen o sistemi hatırlayın. Parlamenter sistemde milletvekili seçememek, kurduğunuz hükümetin başında olamamak demektir arkadaşlar. Bu millet, başbakan olamayan genel başkanımızın partisini birinci parti olarak seçmiş ve neredeyse anayasayı değiştirecek büyük bir çoğunlukla hükümet kurma yetkisini hükümete vermiştir. Çünkü millet kimin doğru söylediğini, kimin onu aldatmayacağını, kimin ona hizmet edeceğini çok iyi biliyordu.
‘TÜM KAYNAKLARIMIZI VATANDAŞIMIZ İÇİN KULLANIYORUZ’
Bütçe görüşmelerine karşı çıkanlardan birinin bakanlıklar tarafından sağlanan sosyal yardımlarla ilgili olarak, “Efendim siz mi yapıyorsunuz, Cumhurbaşkanı’nın cebinden mi yapıyorsunuz, devletin imkanlarını mı kullanıyorsunuz?” Durumu eleştirdiğini hatırlatan Yanık, şöyle devam etti:
“Evet dedim, doğrusu biz devletin kaynaklarını kullanıyoruz ama 20 yıl önce bu ülkede devlet vardı. Devletin o dönemde de kaynakları vardı. Neden vatandaş için kullanmıyordunuz? Şimdi tüm imkanları vatandaşlarımız için kullanıyoruz.Koca bu ülkenin zenginliğini vatandaşlarımıza eşit olarak dağıtabilmek için bunun için çalışıyoruz.Sizin önderliğinizde ve liderliğinizde AK Parti hükümetlerinin ortaya koyduğu icraatlar. 20 yıllık cumhurbaşkanı bugün oturduğunuzda saymaya kalksanız saatler alır.Bu eylemlerin onda birini bugün bu eylemleri eleştiren birileri yapacak olsa, omuzlarında taşınmasını beklerler. Cumhurbaşkanımız ‘Bu millete hizmet için geldik’ diyor mu?
Bakan Yanık, siyasetin bugün geldiği noktada, Türkiye’nin dünya siyasetindeki etkisine, sözlerine kulak verilmesi noktasında bakılması gerektiğini söyledi.
Türkiye’nin Ukrayna-Rusya krizindeki duruşuna bakarak nerede durduğunu ve ne kadar önemli olduğunu görmenin mümkün olduğunu belirten Yanık, “Ancak Sayın Cumhurbaşkanımızın öncülüğünde arabulucu, dengeleyici ve çözen taraf olduk. çok değerli noktalara müdahil olarak krize giriyoruz.” dedi.
Bakan Yanık, seçimlere değinerek, “Seçimler sadece seçim, milletvekili olma, milletvekili olma, milletvekili olma, şu ya da bu olma meselesi değil. gelecek bizim için.Bu ülkenin geleceğini kurtarmak, geleceğini sürdürmek sorunudur.Gerçekten çok çalışmamız lazım” dedi.
Seçim sürecinde çalışmalarının bilinmesi ve görülmesi gerektiğinin altını çizen Yanık, “Yaptığımız onlarca başlığı bize vaat diye sunan bir muhalefet var. Yaptıklarımızı yeniden paketliyor ve karşımızdaki vatandaşa söz veriyoruz.” “Buna izin vermeyeceğiz. Bu milletin emeğine, bu milletin oyununun sonucuna sahip çıkacağız ve bunları tek tek anlatarak hizmetlerimizin daha fazla duyulmasına ve tanınmasına vesile olacağımızı umuyorum.” dedi.
Sosyal hizmet merkezlerinin çocuklar, kadınlar, engelli ve yaşlılar, şehit yakınları, gaziler ve ailelerinin hizmet aldığı kurumlar olduğunu belirten Yanık, şunları kaydetti:
“AK Parti siyasetin çehresini değiştirmiş, vatandaşa farklı bir mevzu açmıştır. Bunun en temel örneklerinden biri de sosyal hizmet merkezlerimizdir. 20 yıl önce vatandaş en çok ihtiyacı için kapı kapı dolaşıyordu. temel ihtiyaçları muhatap bulmakta zorlanan, bulabildiği takdirde kendini şanslı sayan süreçten, bugün ayağına kadar gelen vatandaşın konutundaki her durumu belirleyen bir iktidar modeline, bir hükümet modeline geçtik. ve buna göre hizmet modelleri oluşturur.Bunu sağlayan birimlerden biri de sosyal hizmet merkezlerimizdir.20 yıl önce ‘Bu olmaz ama bu Batılı’ dediyseniz ‘olur’ denilen çok daha güzel hizmetleri vatandaşlarımıza getiriyoruz, ve inşallah bundan sonra da devam edeceğiz.”
Sosyal hizmet merkezleri aracılığıyla vatandaşların tüm hizmetlere tek noktadan erişebildiğini kaydeden Bakan Yanık, 2013 yılında başladıkları bu çalışmayı 397 merkezle sürdürdüklerini bildirdi.
Aile Sosyal Güçlendirme Programı (ASDEP) hakkında bilgi veren Yanık, talep odaklı hizmet anlayışının yerini arz odaklı hizmet anlayışına bıraktığını söyledi. Çocuk hizmetleri kapsamında yaptıkları çalışmalara değinen Yanık, “Yaklaşık 8 milyon dolar harcadık. 2012’den bu yana çocuklarımız için ayrılan sosyal ve ekonomik destek tutarı 342 milyon 520 bin lira. Tek kalemden bahsediyorum. sadece çocuklar için.”
‘KADINA YÖNELİK ŞİDDET BEKLENİYOR’
Bakan Yanık, kadına yönelik şiddetle mücadele konusunda 2002 yılından bu yana değerli çalışmalar yaptıklarını hatırlatarak, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bugün çağdaşlığını, ilericiliğini, insan haklarını kimseye bırakmayan arkadaşlar, iktidarın yanındayken bunca işi akıllarına bile getirmediler. Türkiye’de kadını toplumsal bir aktöre dönüştüren biri varsa o da kadındır.” Başkanımız, “Bizi suçlayan bir dil var. Buna asla izin vermeyeceğiz. Türkiye’de kadının hakkını teslim eden bir siyasetçi varsa o da sadece Cumhurbaşkanımızdır. Onu savunacağız. Söze gelince, geçmişte kadın ve çocuk olarak boynumuza boza pişirenler. Sicillerine baktığınız zaman, mevcut seçimlerine baktığınız zaman bile günahlarından arınacak durumda değiller. Kimse üzgün değil. Kimse bize kadın hakları, kadının siyasete katılımı, ekonomik hayat, istihdam ve sosyal hayat dersi verecek durumda değil. ortada.”
Ayrım gözetmeksizin insanlara haklarını vermeye çalıştıklarını vurgulayan Yanık, engelliler için yaptıkları çalışmalarla ilgili şu bilgileri verdi:
“Geçen yıl ilk kez göreve başladığımızda engelliler STK’ları ile bir toplantı yapmıştık. Bir arkadaşımız büyük STK’lardan birinin yöneticisi, engelli bir arkadaşımız da ‘Ben gittiğimde Doğdu, annem yıllarca benim ölmem için dua etti. Ondan sonra ona kim, ne bakacak belli değil Yıllarca öleyim diye dua etti çünkü öleceğimden emin değildi. Ona baktığım için yaşamam için dua ediyor.” Bu nasıl oldu AK Parti’nin 20 yıldır engelliler için ürettiği politikalar sayesinde. Şimdi ise evladının ömrünün uzaması için dua ediyor. o çocuğa sağlanan imkanlarla ekonomik hayata ve istihdama katıldı.O çocuk eğitimini tamamladı ve bu ülkede üretken bir vatandaş olarak tüm ailesine değer katmaya başlıyor.”
‘Kaşlarımız beyaz, yüzümüz temiz’
Sosyal yardımlarla ilgili bazı eleştiriler olduğunu hatırlatan Yanık, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Çıktım şunu söyledim. ‘Varsa lütfen getir bize anlat. Hak etmediğini düşündüğün biri varsa açık televizyonlardan getir anlat’ dedim. İşte bu, sosyal yardıma muhtaçların kimliğine, kim olduğuna, mizacına vs bakmıyoruz.
Bakan Yanık, sosyal yardım programlarını uygulamaya devam ettiklerini belirterek, şu değerlendirmede bulundu:
“Yaşlı ve engelli aylıkları, genel sağlık sigortası desteği, kömür yardımı, doğalgaz tüketim desteği, doğum yardımı, eşi vefat etmiş kadınlara nakdi yardım, asker ailelerine düzenli nakdi yardım, çoklu doğum yardımı, yetim ve yetim yardımları , asker çocuk yardımı, kronik hastalara kesintisiz elektrik desteği, birikmiş elektrik borcu desteği, ölüm yardımı, ulusal hanehalkı programı… Biz iktidara geldiğimizde 2002’de sadece 4 madde sosyal yardım vardı. Onlar da çok az, malum malullere yaşlılara çocuklara veriliyor arkadaşlar 50 farklı başlıkta sosyal yardım yapıyoruz. devletin ‘.Biz oradayız.Bu başlıklar onlar için oluşturuldu.Bakın asker aile desteği, asker çocuk desteği,çoğul doğum yardımı,kronik hastalıklarda elektrik desteği…Her ihtiyaca özel hazırlanan programlar s. Önümüzdeki dönemde Allah nasip ederse 2023’te yeni başlıklar gelecek.” Entegre Sosyal Yardım adını verdikleri sistemi anlatan Burning, şunları kaydetti:
Milletin derdine dert olmak için “Milletle göz göze gelmek” diyoruz. Çalışmalarımızın birçoğu sahadan topladığımız bilgilerdir. Her biri sahaya çıktığımızda bize ihtiyacını ileten vatandaşlarımızın ihtiyacını karşılamak için yaptığımız programlardır.
Şu anda 23 kamu kurum ve kuruluşu entegre ve vatandaş sosyal yardım istediğinde hanesinde kaç kişi var, ne kadar fiyat alıyor, engelli var mı, yaşlı var mı, çocuk var mı? Tüm verileri yukarıdan aşağıya döktüğümüz ve bu nedenle sosyal yardım ihtiyacını çok gerçekçi ve gerçek bir şekilde belirlediğimiz bir sistemdir. Çok bilimsel ve dikkatli çalışıyoruz. Neden, çünkü milletin parası bize emanet. Dolayısıyla o kaynağı, milletin ürettiği kaynağı gerçek ihtiyaç sahiplerine ulaştırmamız gerekiyor. Burada hata yapmamamız gerekiyor ve bu yüzden çok dikkatli, çok dikkatli çalıştığımız bir sistemimiz var. Entegre Toplum Yardımı sistemimiz, Birleşmiş Milletler kalkınma programındaki uygulamanın iyi örneklerinden biri olmuştur. Bunun anlamı şudur: Uluslararası ölçekte onaylanmış, kabul görmüş ve takdir edilmiş bir programdan bahsediyoruz. Şimdi birçok ülke kendi ülkelerinde bu sistemi kurmak için bize çalışma ziyaretleri yapıyor.” (HABER MERKEZİ)