Uzaya gönderilmiş en güçlü teleskop olan ve kızıl ötesi ışınlarla sürekli uzayı tarayan James Webb teleskobu, uzak yıldızlarda uzaylı yaşamının izlerini bulmuş olabilir mi?
Şu sıralar çok popüler olan “Üç Cisim Problemi” dizisi de gündemdeyken, insanlar uzayın uzak noktalarında bir medeniyet keşfedip onlarla iletişime geçersek neler olabileceği sorusun tartışıyor. Bu konuda çalışmalar yapan bilim insanları da, James Webb teleskobundan her an bir açıklama gelebileceğinin altını çiziyorlar.
Cornell Üniversitesindeki Carl Sagan Enstitüsü’nü yöneten Lisa Kaltenegger, basına yaptığı açıklamada, uzaylı yaşamının keşfine ilişkin duyuruların çok yakın olduğunu ve James Webb’in bu konuda çok umut veren çalışmalar yaptığını söylüyor. Kaltenegger’a göre teleskobun yoğun gözlemleri sonucunda, birkaç sene içinde uzayda bize bakan bir medeniyetin izlerine rastlayacağız.
Bu izler, dev yapılar, doğal olmayan enerji frekansları veya yaşamın mümkün olduğunu gösteren gazların varlığı, hatta doğada doğal olarak bulanmayacak endüstriyel gazları barındıran gezegenlerin tespiti gibi keşifler olabilir.
Bir adayımız var ama…
Kaltenegger, kırmızı cüce yıldız Trappist-1‘in yörüngesindeki gezegenlerin çok umut verdiğini düşünüyor ve önümüzdeki beş ila 10 yıl içinde bu gezegenlerdeki gazlarda biyo-imzaların tespit edileceğini tahmin ediyor. Ancak yine de uzaylıları keşfettiğimiz için onlarla hemen mesajlaşabileceğimizi düşünmeyin. Bulacağımız uzaylılar henüz sadece gezegenindeki otları yiyen hayvanlar olabilir ya da göndereceğimiz sinyalleri okuyabilecek teknolojileri varsa bile mesajların onlara ulaşması binlerce sene sürebilir.
Biz yine küçük dünyamızdaki kısır iç çatışmalarla birkaç bin seneyi daha çarçur etmek üzere hazırlığımızı yapalım…
