Haber

Akşener Mersin’de: “Temmuz başında ilk yapacağımız tüm emekli ve emekçilerime yüzde 50 zam yapmak olacak”

Haber: UZMAN BAĞIŞ / Kamera: DURSUN ALKAYA

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, “Bugün 1 Mayıs Dünya İşçi ve Dayanışma Günü kutlu olsun. Çalışanlarımızı, çalışanlarımızı ve emekçilerimizi tebrik ediyorum. Burada Millet İttifakı adına ve Meral olarak bir çift söz söylemek istiyorum. Akşener, ÂLÂ Parti adına “Yüzde 55 zam istedim, vermediler. Şimdi 15 Mayıs seçimlerini hayırlısıyla biz kazanacağız. Recep Bey ve arkadaşları emekli oldular, Kılıçdaroğlu Bey’in makamına ondan sonra yapacağımız ilk iş temmuz ayı başında tüm emekli ve emekçilerime yüzde 50 zam yapmak olacak” dedi.

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, MersinAkşener’de miting düzenleyerek vatandaşlara şu sözlerle seslendi:

“ARSLANKÖY KADINLARININ TORUNU BURADASINIZ”

“Demokrasinin beşiği olan ve aslında bu demokrasiyi talep eden ve yerine getiren Arslanköy kadınlarının torunları buradasınız, size en derin teşekkürlerimi sunuyorum. Yine o günlerde demokrasi için hapse girecek, 14 Mayıs’ta kadınların itip kakmasına hayır diyeceğiz.Erdoğan Bey ve arkadaşlarını emekliye mi gönderelim 13. Cumhurbaşkanımız Sayın Kılıçdaroğlu’nu alkışlarla makamına mı koyacağız? ?

“TEMMUZ BAŞINDA TÜM EMEKLİLERİMİZE VE İŞÇİLERİMİZE YÜZDE 50 ZAMANI YAPACAĞIZ”

Kemal’e bir oy, Meral’e bir oy verirseniz; Evet Kemal Bey Cumhurbaşkanı, Meral Akşener Cumhurbaşkanı oluyor. Bugün 1 Mayıs Dünya Emekçiler ve Dayanışma Günü, bugün kutlu olsun. İşçilerimizi, çalışanlarımızı ve emekçilerimizi tebrik ederiz. Buradan Millet İttifakı adına, Meral Akşener olarak GÜZEL Parti adına da bir söz söylemek istiyorum. Ocak ayında emeklilerimiz ve çalışanlarımız için yüzde 55 zam istedim ama yapmadılar. Bundan sonra 15 Mayıs’ta seçime gideceğiz, Recep Bey ve arkadaşları emekli, Kılıçdaroğlu Bey’in makamına ondan sonra yapacağımız ilk iş; Temmuz başında tüm emeklilerime ve emekçilerime yüzde 50 zam yapmaktır. Bunu burada söyleyeyim.

“YÜN DOSYALARI FIRLATILDI, SEÇİM MİLLETİMİZ ÇIKIYOR”

Bazılarınız benim yaşımdasınız. Eskiden sevmediği Türkiye’de bu platforma gelen siyasetçiler önce seçmenin karşısına çıkar, topuk selamı verir, yere eğilir, projeleri ve hizmetleriyle seçmeni kendine benzetmeye çalışırdı. yaklaşır ve bir not verirsiniz. Olumlu bulduysanız, ‘Ben sizi ve partinizi iktidar yaptım, hizmet edeceksiniz’ derdiniz. Daha az hoşunuza gittiğinde ‘Ben size karşı çıktım, siz bizim avukatımız olacaksınız’ derdiniz. Muhalefet halkın avukatıdır. Devletin de hizmet etme görevi vardır.

3 buçuk yıl önce. Ben yeni genel liderim, biliyorsun. Kendime göre mükemmel bir konuşma yaptım. Gençlerle konuştum, öğretmen atamanın imkansızlığını, çiftçiyi. Kendimi bir kez sevdim, kendimi bir kez sevdim, konuşmamı anlatamam. Göğsüm dolu çıktım, gazeteci kardeşlerim sıraya girmişler ve sanırım bu bahiste bana soru soracaklar. Ne dediler biliyor musunuz, ‘Mr. Erdoğan bunu Sayın Kılıçdaroğlu’na söyledi. Sayın Kılıçdaroğlu da bu şekilde cevap verdi, buna ne dersiniz?’ Beni DYP’den tanıyanlar vardır, ağzımdan ilk çıkan kelime ‘Gözüm bağlı söylüyorum’ olurdu. söyleyemedim. Genel Lider olduğumu hatırladım. ‘Benim neyim var’ dedim. Disariya ciktim. Sonra arkadaşlarımızla görüştük, ‘Yün yumağı atılıyor, seçmenlerimiz çırak’ dedim.

“SANATÇI EKONOMİNİN TEMEL KEMİĞİDİR”

Bu nedenle esnafa gitmemiz gerekiyor. Esnaf, hem sanayinin hem de tarımın ürünlerini satan ekonominin bel kemiğidir. Aynı zamanda bu ülkede en çok istihdam yaratan sektördür. Esnafı ziyaret etmeye başladık. O dükkânlarda Allah şahittir, ben kendi partimi bir kere övmedim, başka bir partiyi eleştirmedim. Ancak biz şunu yapmaya çalıştık, sesinizi dinleyip ona analizler üretelim, sonra bu analizleri iktidardaki arkadaşlarınız isterse alın; Sizin adınıza, başvurularını sizin için talep ettik. Böyle bir yol bulmaya çalıştık. Bir kısmını da pandemi döneminde yaptılar. Bu seyahatlerimde; Bizden yorulan, yaşlanan gençler gördüm. 82 puan aldığı çocuğu AK Parti’de amcası ayısı olmadığı için atanamadı diye atanamayan annelerin yüksek sesle ağladığını gördüm. Oğlunun iki üniversiteden mezun olup KPSS’den yüksek puan aldığını ama mülakatta takılıp gece yatıp gündüz yattığını söyleyen ağlayan babalar gördüm. Farklı emekli maaşları olan 5 emekli gördüm. Annelerin tencere kaynatmakta zorlandıklarını gördüm. 21 yılda Türkiye’de böyle bir ekonomik kaos, böyle derin bir yoksulluk yaratan, istihdam yaratmadığı için insanları işsiz bırakan, meşhur röportaj yüzünden her türlü ayrımcılığa maruz bırakan, gençleri mağdur eden bir iktidar. türkiyede umutsuz

“GÖZLERİ MERSİN’E BAKTILAR. ‘EPİSTEMOLOJİK EKONOMİ’ DİYORDUNUZ”

Işıltılı gözleri buraya da vermişler. Yandın. “Epistemolojik ekonomi” derken yanıldınız. Oturduğunuz yıl işsizsiniz. Tarım gitti. Tarım işlerinde indirim diyorsunuz, mazotu ucuzlatın, girdileri sübvanse edip ekimden önce tamamladığımız konuları artırın, mazottan ilaçtan öldük diyorsunuz, harcadığımız parayla eserimizi satamayız diyorsunuz, iflas etti; diyor; “epistemolojik.” Yandın.

“BAŞBAKAN OLMUŞ BİR KİŞİ DOĞAL MARŞI KAĞITTAN OKUYAMAZ”

“SADECE GÖRÜŞME YOLUYLA YEDİĞİNİZ KİŞİNİN HAKLARINI YABANCIĞINIZIN ORTASINDA BÜYÜK BİR SİYAH LEKE YARATTI”

Bir tane var, meskenler için bir ziyafet. Allah Şanlıurfa halkına güç kuvvet versin. 14 Mayıs’ı Millet İttifakı olarak kazanırsak iki şey olacak diyor; önce FETÖ kazanacaktı; İkincisi, şampanya patlatacaktık. Neyse hayatımda hiç alkolü ağzıma almadım, kenara koyduk. Daha komik var; Bu arkadaşlarımız temiz yerleri ile alınlarını seccadeye koyarlardı. Benim yaşımdaki kadınlar, St. Adem’in hikayesini bilirsiniz. O alnı temiz tutmak için ‘hırsızlık’ etmeyeceksin, yaptırmayacaksın, kul hakkına dokunmayacaksın, harama el uzatmayacaksın. O alnın temiz olması için kul hakkını yemeyeceksin, yedirmeyeceksin. Sadece röportaj yoluyla yediğiniz insan hakları alnınızın ortasında koca bir kara leke oluşmasına neden oldu. Çık oradan.

‘FETÖ geliyor’ Meclis başkan vekili olarak 8 yıl meclis başkanlığı yaptım. FETÖ’yü bu arkadaşımız kadar gevşekçe öven bir siyasetçiye daha rastlamadım. Kadere bak.

“ERKEK ERKEK EVLİLİKLERİNDE GÖZLENEN DURUMDAN KİŞİ SORUMLU OLMASI GEREKİR”

Bir de üçüncüsü var, psikiyatri. Kamu düzeninden sorumlu olması gereken kişi, erkek erkeğe evlilik konusuna kafayı takmış durumdadır. Ey Mersin halkı, biz kazanırsak erkekleri erkeklerle evlendiririz. Bu tür bir fantezi dünyasını anlamak kesinlikle mümkün değil. Erkek erkeğe, bitti bitti beyler, sizi hayvanlarla evlendiriyorlar. Erkek ve hayvan evlilikleri yapacaktık. Daha da ilginci 14 Mayıs akşamı kazansaydık darbe yapacaktık. Arslanköy kadınlarının torunları… O gün adaletsizliğin, antidemokrasinin önüne geçen sizler… MersinBu aptallar, bu deliler bu sesi duymalı.

Biz buna demokrasi için Millet İttifakı adını verdik. Demokrasi, bağımsız yargı, hukuk devleti, kayırmacılığın sonu, liyakat, tarımın ayağa kalkması, gençlere umut olması, defol diyenler için bu yola çıktık. doktorlar atağa gider. Ve darbe değil, milletin iradesi olarak 14 Mayıs’ta kazanacağız değil mi? Dinleyin saygıdeğerler.

“SİNAN ATEŞ’İ UNUTAMIYORUM”

Sinan Ateş’i unutmam mümkün değil. Sinan Ateş genç bir akademisyendir. İki kızları var. Genç bir öğretmen karısı var. ve öldürülüyor. Katiller belli, azmettirenler belli. Hey Recep Bey nefesi biliyor muydunuz? Asayişten sorumlu, erkek erkeğe evlilik peşinde koşan kişi, ayakkabı numarasından ayakkabı numarasına kadar her şeyi biliyor muydunuz? Sinan Ateş’in katilleri nerede, Sinan Ateş’in azmettiricileri nerede? Mersin biliyor. Ben ona hesap sormazsam, onun peşine düşmezsem kardeşim bana hesap sorar. Kardeşim mezarında döner. Ben Nihat Gürer’in ablasıysam o hesabı sormasam nankörlük etmiş olurum, gurur duyuyorum. Onun için 14 Mayıs olağanüstü değerli. Ancak Sinan Ateş denilince tir tir titreyenlerin 50 bin suçla yüz yüze bırakması ilginçtir.

“18-26 yaş grubundaki tüm gençlere 2 bin 500 lira ödeyeceğiz”

Recep Bey ve arkadaşlarının elinde Gaffar Okkan’ın katilleri Hizbullah var. Çok fazla sorumluluk olacak. Bu sol elde PKK var. Recep Bey, ‘O İmralı’ya gitti, ailesi, bizim Mehmet gitti’ dedi. Abdullah Öcalan’ın kardeşi Mehmet’imiz olan akrabalarıdır. Tüm bunları örtmek için iş artık çığırından çıktı. Ama bu hamleyi elinizin tersiyle yapacaksınız… ve bu ülkeyi kalkındıracak, bu ülkedeki adaletsizliği önleyecek, gençlere nefes aldıracaksınız. 18-26 yaş grubundaki tüm gençlerimize iş bulana kadar koşulsuz şartsız 2 bin 500 lira maaş ödeyeceğiz.

“15 bin liralık kurban parasını emeklilerimizin hesabına yatıracağız”

Kurban geliyor. Allah hepimize fedakarlık yapmayı nasip etsin. Geçen yıl 5 bin liraydı, bugün Kocaeli’de 15’inci koyunun karar ortalaması 12 buçuk. Büyük bir çoğunluğunuz kurban kesemeyecek, imanın gereklerini yerine getiremeyecek ama biz seçileceğiz ve emeklilerimizin hesabına hızlıca 15 bin lira yatıracağız. Köyler boş, o köylerde yaş ortalaması 50. Köylerde okul açacağız, öğretmen atayacağız, veteriner atayacağız, ziraat mühendisi atayacağız. Genç bir çiftçi eşiyle birlikte köyde yaşayıp çiftçilik yapmak isterse karı koca SSK veya BAĞ-KUR primlerini devlet olarak biz ödeyeceğiz. Türkiye üretmeden kalkınamaz. Pandemi döneminde gıdanın hayatta kalmak için değerli olduğunu gördük. Havzaya dayalı tarım yapılacak, toprağınıza ne ekmeniz gerektiğini size söyleyeceğiz. Ürettiğiniz iş ne olursa olsun alacağımızı, düşükse parasını alacağınızı, yüksekse cebinize fazladan para çıkacağını önceden duyuracağız.

“İLK ÖNCELİK KADINLARIN VE GENÇLERİN NEFES ALMASIDIR”

Ama en değerlisi nefes almaktır. Kadınların ve gençlerin nefesi. Bir süre önce seçim uyum merkezi açılışı için Nevşehir’e gittim. seninle uğraşmak istiyorum Orada biraz dengem bozuldu. Türkiye’deki bu kadınların dertlerini yansıtarak orada ağladım. Bu çok acı verici bir şey. Hangi makam, mevki, hangi yaşta olursak olalım, örtünmüş veya örtünmemiş, üniversite mezunu veya köylü kızı farketmez her birimiz. Çektiğimiz acılar çok büyük. Burada birinci öncelik, gençlerin ve kadınların bu baskısını, bu mutsuzluğunu, bu sorunlu halini, bu koşuşturmasını önlemektir. Ben de Allah katında size söz veriyorum.

“2 YIL İÇİNDE TÜM SURİYELİLER GİTECEK”

VAHAP SEÇER: “AMACIMIZ ORTAK: ÇOCUKLARIMIZI DAHA İYİ BİR TÜRKİYE’DE YAŞAMAK”

Mitingde konuşan Mersin Belediye Başkanı Vahap Seçer şunları söyledi:

“Ortak amacımız, çocuklarımıza daha güzel bir Türkiye’de, hakkın, hukukun, adaletin, özgürlüğün ve adil paylaşımın hakim olduğu bir Türkiye’de yaşatmaktır. Çıktığımız bu yolda Allah bizleri mahçup etmesin. Kemal Kılıçdaroğlu, 13. Cumhurbaşkanı 14 Mayıs’ta “Meral Akşener Bey’i Çankaya’ya mı gönderelim? 13. Cumhurbaşkanımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nun yol arkadaşı olarak başkan yardımcısını mı seçeceğiz? Millet İttifakını iktidara taşıyacak mıyız? İyi şanlar.”

Kaynak: ANKA / Güncel

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu